sıkılmış

sıkılmış
adj. bored, crushed
* * *
constricted (adj.)

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Поможем написать курсовую

Look at other dictionaries:

  • MA'SUR — Sıkılmış. Suyu veya yağı çıkarılmı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ASÎR — Üsâre. Özsu. * Bir maddenin sıkılmış suyu. * Suyu alınmak için sıkılmış şey …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • bırakmak — i 1) Elde bulunan bir şeyi tutmaz olmak 2) nsz Koymak Mermer masaya bir yirmi beşlik bıraktı. T. Buğra 3) Bir işi başka bir zamana ertelemek Gezmeyi haftaya bıraktık. 4) Unutmak Acaba eldivenlerimi nerede bıraktım? 5) Bulunduğu yeri veya durumu… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boğum — is. 1) Boğulmuş, sıkılmış yer Sağ elinin şehadet parmağının ilk boğumuyla tetiği çekti. Ö. Seyfettin 2) Parmak, kamış, saz vb. bitkilerin şişkince bölümü 3) anat. İnce damarların veya sinirlerin yumak gibi toplandığı yer Lenf boğumları. Sinir… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kurutma makinesi — is. Yıkanmış ve sıkılmış çamaşırları sıcak hava içinde döndürerek kurutan araç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • limonlu — sf. İçine limon sıkılmış veya limon doğranmış Limonlu çay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • prese — sf., Fr. pressé Sıkıştırılmış, sıkılmış olan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sıkkın — sf. 1) Çok sıkılmış 2) Sıkıntılı, bungun Birleşik Sözler canı sıkkın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • utana sıkıla — zf. Çok utanıp sıkılarak, utanıp sıkılmış bir biçimde …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bozuk çalmak — argo canı sıkılmış, yüzü asılmış olmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • efşüre — (F.) [ ﻩﺮﺸﻓا ] sıkılmış meyva suyu …   Osmanli Türkçesİ sözlüğü

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”